27 Mayıs 2007 Pazar

Dark Throne Biyografisi

dark throne
1987 yılında black metal’in adı Darkthrone olarak değişirken Sonbahar ve Kış ayları, Darkthrone mevsimleri olarak adlandırılıyordu. Fenriz (bateri, vokal), Zephyrous (gitar), Dag Nilsen (bas gitar) ve Anders Risberget (gitar) kadrosuyla kurulan grup, müziğinde Celtic Frost’tan Deep Purple’a kadar bir çok gruptan ilham alıyordu ve genel olarak thrash ağırlıklı bir müzik yapıyorlardı.

1988 sensinde grubun ilk boktan demosu yayınlanırken Anders gruptan ayrılıyordu. Nocturno Culto ile kısa bir görüşme yapıldı. Bunun üzerine bir de Darkthrone’un canlı performansını izleyen Nocturno Culto, gruba katılmaya karar verdi. Grup bütün sene boyunca provalara devam etti.

1989 yılında yeni bir demo, “Thulcandra” kaydedilirken provalar ve ufak performanslar devam ediyordu. Grup, tarzını yavaş yavaş thrash’ten death’e doğru kaydırırken, bu zaman zarfı içerisinde vokal görevini Nocturno Culto üstleniyordu. Sonbahar’da grup bir canlı performansını kaydederken bunu “Cromlech” adıyla piyasaya çıkardı. Grup, bu konser demosunu bir çok firmaya yollarken, yılbaşında Peaceville Records gruba bir anlaşma öneriyordu..

1990 sensi Darkthrone için oldukça heyecanlı başladı. Cadaver ile birkaç konsere çıkan grup, bahar mevsiminde Danimarka da bile bir konser verdi. İlk albüm “Soulside Journey” İsveç’teki Sunlight Studios’ta kaydedilirken, kayıt aşamasında Nihilist (şu anki Entombed) grubunun büyük yardımları oldu. Grup death metalden iyice sıkılmaya başlamıştı.. Grup hala death çalıyordu fakat ağırlıklı olarak black metal dinliyordu. Dag dışında tabi, Dag’ın black metale bakışı “ne kadar az o kadar iyi” şeklindeydi. Bu oldukça ilginç bir durumdu çünkü grup teknik death metal sanatını oldukça başarılı icra ediyordu fakat çaldıkları müzik onlara yanlış geliyordu. 1990 yılının sonbaharında “Goatlord” albümünün çalışmaları başladı..

1991 yılında tamamlanan Goatlord albümü prova kaydı olarak eldeydi artık. Grup kalbinin sesini dinlemeye karar verdi ve Goatlord’u kaydetmedi. Black metal tarzında birkaç şarkı yazdıktan sonra Mayıs ayında Finlandiya turuna çıktılar. Tur sonrası Dag’ı ortadan kaldırmaya karar verdiler fakat Dag “A Blaze In The Northern Sky”ın provalarında çalmayı kabul etti. Yaz aylarında kaydedilen albümle beraber grup inanılmaz şevke geldi.. 1991 çok iyi bir sene olmuştu ve grup, black metal için yanıp tutuşuyordu. Aynı senenin sonuna doğru Euronymous, Helvete’yi açtı..

1992 yılının başından beri underground piyasada oldukça yükselen grup, hiç reklam yapma ihtiyacı hissetmedi ve içip, sıçıp “Under a Funeral Moon” albümünün provalarına devam ederken albüm ancak yazın kaydedilebilecekti. Nocturno ve Zephyrous Oslo’dan uzak durmaya kararlıydı. 80’li yıllarda tüm sıra dışı metal grupları, dergiler birbirleriyle bağlıyken 92 senesi biterken grup topu topu 2 röportaj teklifi geldi ki o teklifler de yeni yeni black metal dergisi hazırlayan adamlar tarafından geliyordu..

1993 yılında Euronymous öldürülünce Helvete kapandı ve Norveç black metali kendi başına kaldı.. Yine sonbahar kışa bağlanırken dördüncü albüm “Transilvanian Hunger” kaydedildi. Count Grishnack hapse girince, onun oldukça yalnız ve üzgün olduğunu düşünen Fenriz, Varg’a giderek şarkı sözü yazıp yazamayacağını sordu.. En azından bir süre için kendisini oyalayacağına karar veren Varg teklifi kabul eder ve Varg’ın sözleri sonraki albüme damgasını vuracaktır.

1994 yılında “Panzerfaust” piyasaya çıkar.. Grubun, Peaceville ile imzaladığı 4 albümlük anlaşma “Transilvanian Hunger” albümüyle sona ermişti. Moonfog ile oldukça yakın ilişkilerde olan Fenriz, birkaç firma ile daha görüştükten sonra Moonfog’un en iyi seçim olduğuna karar verdi ve “Panzerfaust” 1994 sonunda bu firmadan piyasaya çıktı.

1995 yılında “Total Death” albümü kaydedildikten sonra Darkthrone, Black Metal camiasının gidişini izlemek üzere biraz geri çekilme kararı aldı.. Gruba göre, popülaritesi gittikçe yükselen black metal piyasasında oldukça utanç verici işler olabiliyordu..

1996 yılında Nocturno Culto, Darkthrone ile son bir performansa daha imza atmak istedi. Yılın ilk aylarını bu konserin provalarına harcayan grup 1996’nın ortalarında konseri gerçekleştirdi. Konserin ardından Nocturno Culto ayrılmaktan vazgeçerken Fenriz de iki senelik bir asit yolculuğuna çıkıyordu..

1998 yılında Nocturno birkaç şarkı yaparken Fenriz’den şarkı sözlerini yazmasını istedi.. Geçen iki sene boyunca Fenriz sadece birkaç gruba öylesine şarkı sözleri yazmıştı.. Kasım/Aralık aylarında şarkı sözleri tamamlandıktan sonra “Ravishing Grimness” hazır hale geldi. Bu sırada aynı yıl içerisinde Moonfog etiketiyle bir de Darkthrone saygı albümü piyasaya çıktı.

1999 yılına geldiğimizde ise ikili yeni şarkılar ve oldukça sağlam sözlerle çalışmalarına devam ediyordu. Bu arada Fenriz’in black metal’e bateriyi geri getirme çabası “Ravishing Grimness” albümünde görülüyordu. Neyse, Nocturno bu dönemde Darkthrone’un en deli karakteriydi. Grubun maddi işlerinden, müzikal işlerine kadar her şeyle O ilgileniyordu. Yıllardır röportaj vermeyen grup tekrar röportaj verip vermeye karar verince birden kendilerini muhabir yağmuru altında buldular.

2000 yılı boyunca röportajlar devam etti. Darkthrone için işler biraz farklı gelişiyordu artık. Nocturno Culto sene sonuna doğru yeni albüm “Plaguewielder”in şarkılarını yazarken, Fenriz de şarkı sözlerini yazıyordu..

2001 yılı ise muhteşem bir Darkthrone yılıydı. Grubun, Kerrang dergisinde 3 sayfa röportajı yayınlanmış ve gruba hafta sonu İngiltere’de çalması için 30000 dolar ödenmişti. Hatta bu arada grup, bir sado/mazo filmine soundtrack yapması için teklif aldı.. Hatta albümde Cadaver vokalisti Apollyon ve Audiopain’den Sverre de misafir olarak yer alıyordu. Röportajlar bitmek tükenmek bilmiyordu. Moonfog ile sözleşme yenileyen grup yeni albümünün hazırlıklarına başladı.

2003 yılında “Hate Them” ve 2004 yılında “Sardonic Wrath” albümlerine imza atan ikili, Moonfog ile beraberliğini sona erdirip tekrar Peaceville ile anlaşma imzalarken, yepyeni Darkthrone albümü “The Cult Is Alive” grubun hayranları ve black metal camiası tarafından merakla bekleniyor.

Hiç yorum yok: